Geçmişten Günümüze
Neredeyse her evde bulunan kolonya kültürümüzde geleneksel bir yere sahiptir. Tarihi ise oldukça geriye uzanır. Bir inanca göre, Macar Suyu olarak bilinen ve zamanın Macar Kraliçesi için üretilmiş olan koku kolonyanın çıkış noktasıdır. 14. Yüzyıl itibariyle Floransa’da bulunan bir manastırın rahibeleri tarafından üretilmeye nesiller boyu devam eden bu koku, 17. Yüzyılda Floransa’da bir gezgin olarak bulunan İtalyan bir parfüm yapımcısının ilgisini çekmiştir. Formülü manastırdaki rahibelerden öğrenen parfüm yaratıcısı, yaşadığı yer olan Almanya’nın Köln şehrinde orijinal formüle Limon, Bergamot ve Portakal Esansları ekleyerek günümüzde kolonya olarak bilinen "Eau de Cologne” formülünü geliştirmiştir. Artan taleplerle birlikte fabrikasını kuran yaratıcı, Köln Tıp Fakültesi’nin bu formülü tıbbi ürün olarak tanımlamasının ardından ürününü tüm Avrupa’ya benimsetmiştir.
Geliştirildiği ilk yıllarda daha çok tıbbi bir ürün olarak kullanılan karışım, antiseptik özelliğinden dolayı harika bir friksiyon solüsyonu olarak görülür. Uzun yıllar tıbbi özellikleriyle ön planda olan formül, geliştirildiği ilk förmülündeki dikkat çekici Biberiye, Limon, Bergamot ve Portakal kokuları sayesinde 18. Yüzyıl itibariyle kozmetik amaçla da kullanılmaya başlayarak yeni bir devre imza atmıştır.
Sınıf farklılıklarının en uç noktalarda yaşandığı bu dönemde, ağır parfümlerle özdeşleşen aristokrat sınıfı; o yılların yükselen sınıfı burjuvaziler karşısında yenik düşerken ağır parfümlerin de itibarı azalmış yerini daha hafif, ferah bir koku olan kolonyaya bırakmıştır. Sadeliğin ve saflığın sembolü haline gelen "Eau de Cologne” kokular burjuvazinin tutkusu haline gelmiştir.
Kolonyanın Bilinen Formülü
Kolonya en basit hali ile 80 derece etil alkol içerir. Hacmine uygun farklı kolonya çeşitlerindeki oranlamaya göre %40-45 oranında etil alkol; su ve esanslar ile birleştirilerek son formüle ulaşılır.
Misbahçe’nin Kolonyayı Doğalla Buluşturması
Kolonya çeşitleri, tarihten günümüze zengin bir hikayeyle uzanıyor. Kolonya markaları arasından vizyon ve doğalı kucaklayan misyonuyla Misbahçe, aromalara yeni bir anlam kazandırıyor. Geliştirilen formül güzel kokularıyla sizi baştan çıkarmanın yanı sıra, cildi tahriş etmeyen aksine bakım yapan içerikleriyle de kalbinize taht kuruyor.
80 derece alkolün yanı sıra, su yerine değerli bitki hidrosollerinin bulunduğu eşsiz formüle sentetik esanslar yerine uçucu yağlar ve gliserin eşlik ediyor.
Limon Bergamot Kolonyası
Neşeli narenciye kokusuyla sizi yaz günlerine götürüp serin ve taze bir his bırakır. Bir klasik haline gelen nostaljik limon kolonyasına bergamot ile enerji katan eşsiz formül; Limon Uçucu Yağı, Bergamot Uçucu Yağı, Limon Selvi Hidrosolü ve Gliserin ile birlikte ellerinize bakım yapar.
Lavanta Kolonyası
Taze ve rahatlatan kokusuyla sizi geçmişe götürüp adeta nostalji yaşatır. Güneşli bir yaz gününde, lavanta tarlalarında esen ferah bir esintiyi cildinize taşırken, %100 doğal ve cilt dostu olan formül; Lavanta Uçucu Yağı, Lavanta Hidrosolü ve Gliserin ile birlikte ellerinize bakım yapar.
Okaliptüs Nane Kolonyası
Tatlı Nane ve serinleten Okaliptüs kokularının mükemmel uyumu ile duyularınızı canlandırır. %100 doğal ve cilt dostu olan formül Okaliptus Uçucu Yağı, Nane Uçucu Yağı, Nane Hidrosolü ve Gliserinile birlikte ellerinize bakım yapar.
Cunda Esintisi Aromatik Kolonya
Ege’yi anımsatan tüm kokuların bir esinti eşliğinde saçlarınızı okşaması gibidir. Zarif Lavanta ve Ylang Ylang’la açılan kokusu, nostaljik Acıbadem’le kucaklaşıp Bergamot’la parlar; çok geçmeden kendini dumanlı Paçuli, Sedir, Sandal Ağacı ve Vanilya’nın eşsiz uyumuyla son haline tamamlar. Eşsiz kokusuyla tüm duyularınıza hitap eder. %100 doğal ve cilt dostu olan formül Lavanta Hidrosolü ve Gliserin ile birlikte ellerinize bakım yapar.